Coğrafi işaretli ürünler BAKAB çatısı altında buluştu
Batı Karadeniz Kalkınma Birliği ve Geleneksel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği tarafından düzenlenen “Coğrafi İşaretli Ürünlerin Batı Karadeniz Buluşması” Çalıştayı Safranbolu’da gerçekleşti. Batı Karadeniz Kalkınma Birliği Başkanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü çalıştayda yaptığı konuşmada, , ülkede en az 2 bin ürünün daha tescil edilebilir nitelikte olduğunu dile getirdi.
“Coğrafi İşaretli Ürünlerin Batı Karadeniz Buluşması” Çalıştayına; Düzce Belediye Başkanı ve Batı Karadeniz Kalkınma Birliği Başkanı Dr. Faruk Özlü, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Eskipazar Belediye Başkanı Hüseyin Dönmez, Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, Pınarbaşı Belediye Başkanı Şenol Yaşar, Araç Belediye Başkanı Satılmış Sarıkaya, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sami Acar, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı İsa Özcan, Ereğli Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Okur, Devrek Belediye Başkan Vekili Şeref Aydınlı, bölge illerinin İl Kültür ve Turizm Müdürleri, Tarım ve Orman İl Müdürleri, Ticaret ve Sanayi Odalarının genel sekreterleri, kalkınma ajanslarının temsilcileri, üye belediyelerin yöneticileri, akademisyenler ve coğrafi işaretli ürünlerin üretimlerini gerçekleştiren girişimciler katıldı.
Çalıştayda konuşan Batı Karadeniz Kalkınma Birliği Başkanı Faruk Özlü, Batı Karadeniz Kalkınma Birliği’nin bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmayı kendine hedef olarak seçtiğini söyledi. Bu hedefe ulaşmak için öncelikle bölgedeki belediyelerin tam bir işbirliği ve motivasyonla hareket etmesi gerektiğini ifade eden Özlü, “Batı Karadeniz Kalkınma Birliği’nin bu motivasyona fazlasıyla sahip olduğunu biliyorum. Çünkü bizler belediyecilik faaliyetlerinin sadece rutin işlerle sınırlı olmadığı konusunda hemfikiriz. Belediyeler, sahip oldukları etki alanlarının çok ötesine çıkmalı, büyük düşünmeli ve şehirlerin, ilçelerin ekonomik kalkınmasında öncü rol oynamalıdır. Belediyeler, şehirlerin lokomotifi olma misyonuna sonuna kadar sahip çıkmalıdır” dedi.
BAKAB Başkanı Özlü konuşmasında şu görüşlere yer verdi; “Başkanlığını yaptığım Batı Karadeniz Kalkınma Birliği; bölgemizin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmayı kendine hedef olarak seçmiştir. Bu hedefe ulaşmak için; öncelikle bölgemizdeki belediyelerin tam bir işbirliği ve motivasyonla hareket etmesi gerekiyor. Batı Karadeniz Kalkınma Birliği’nin; bu motivasyona fazlasıyla sahip olduğunu biliyorum.
Çünkü bizler, belediyecilik faaliyetlerinin sadece rutin işlerle sınırlı olmadığı konusunda hemfikiriz. Belediyeler; sahip oldukları etki alanlarının çok ötesine çıkmalı, büyük düşünmeli ve şehirlerin, ilçelerin ekonomik kalkınmasında öncü rol oynamalıdır. Belediyeler; şehirlerin lokomotifi olma misyonuna sonuna kadar sahip çıkmalıdır.
İşte bugünkü çalıştayımız da; bizlerin bu misyonunun bir parçasıdır ve bir gereğidir. Ülkemizin ekonomik, tarımsal ve jeopolitik birçok öncü göstergesine sahip olan Batı Karadeniz’in potansiyelini hep birlikte artırmak durumundayız. Elbette sahip olduğumuz en önemli potansiyellerin başında; bölgemize özgü ürünlerimiz geliyor. Bugünkü çalıştayda, bölgemizin bu ürünlerini ve coğrafi işaret kavramıyla birlikte ele alacağız. Yani Coğrafi İşaret dediğimiz kavramı, bölgemiz için bir fırsata çevirmek için neler yapacağımızı konuşacağız.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığım dönemimde; bağlı kuruluşumuz olan Türk Patent ve Marka Kurumumuzla birlikte bu konuya büyük önem verdik. 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren kanunla, coğrafi işaretler konusunu yasal bir zemine kavuşturduk. Türk Patent ve Marka Kurumu içinde Coğrafi İşaretler Daire Başkanlığı’nı kurduk. Sınai Mülkiyet Kanunumuzla, coğrafi işaretler alanında büyük bir atılım gerçekleştirdik. Böylece bu kanunun getirdiği yeniliklerle büyük kazanımlar elde etmiş olduk.
Yaptığımız düzenlemelerle; 6 ay olan ilan süresini 3 aya indirerek tescil sürecini kısalttık. İlanlarda ulusal ve yerel gazete zorunluluğunu kaldırdık. Böylece ilan masraflarını sıfırladık. Ayrıca; Geleneksel Ürün Adı Koruması Mevzuatı ile birçok geleneksel ürünümüzü koruma altına aldık. Bugün ülkemizde yaklaşık 450 adet coğrafi işaretli ürün sayısına ulaştık. Ama bu rakamın ülkemizin potansiyelini yansıtmadığını, en az 2 bin ürünün daha tescil edilebilir nitelikte olduğunu biliyoruz.
Türkiye’mizin her şehrinin kendine özgü sayısız ürünü var. Bizler, bu ürünlerin, bu değerlerin peşinde olmaya, bu ürünlerin değerlerini artırmaya devam edeceğiz. Ülkemize ve bölgemize kimlik veren, şehirlerimizle bütünleşen ve onlara ayrıcalık sunan her ürünü; ekonomimize, kültürümüze ve dünyaya kazandırmak için elimizden geleni yapacağız. Bu ürünleri bir an evvel tescil edebilmek için, ciddi çalışmalara imza atacağız. Bu noktada bir konunun altını özenle çizmek isterim: Tüm illerimizde, coğrafi işaret konusunda ciddi bir bilinç ve farkındalık oluşturmamız gerekmektedir.
Biz; hem bölge belediyeleri, hem de BAKAB olarak bu konudaki seminerleri, toplantıları ve çalıştayları destekliyoruz. Ancak her vatandaşımızın ve yerel yöneticilerimizin de, bu hassas konuya sahip çıkmalarını istiyoruz. Çünkü Coğrafi İşaretler gibi önemli bir açılımı, toplumsal ve yerel işbirliği kanallarını sonuna kadar açık tutarak hedefine ulaştırabiliriz. Coğrafi İşaretlerin önemini bilen idareciler olarak; BAKAB’ın ilk encümen toplantısında, “Safranbolu Safranının, Avrupa Birliği nezdinde tescili için destek kararı” almıştık.
Safranbolu’nun sahip olduğu bu büyük değerin sadece ülke içinde değil, yurt dışında da tescil edilmesini, tanınmasını ve itibar görmesini istiyoruz. Safran bitkisinin kıymetini daha da artırmayı ve böylelikle üreticilerimize daha fazla destek olmayı amaçlıyoruz. Bugün Avrupa Birliği nezdinde tescilli 3 ürünümüz bulunuyor. Bunlar; Malatya kayısısı, Antep baklavası ve Aydın inciri. Ayrıca 35 ürünümüz daha AB tescili almak için girişimlerine devam ediyor. İnşallah, Safranbolu’nun safranı da; bu önemli ve prestijli listede yerini alacak. Yine aynı şekilde; Batı Karadeniz’e özgü yöresel ürünlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bunun için; bölgemizde yer alan sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte; YÖREX tarzı bir Batı Karadeniz Yöresel Ürünler Fuarını da hedefliyoruz. Coğrafi İşaretli Ürünlerimiz; toprağımızın, kültürümüzün ve insanımızın imzası demektir. Bu imzayı dünyaya taşımak, ürünlerimizin katma değerini artırmak ve üreticilerimizi desteklemek; hepimizin ortak gayesidir.
Bugünkü çalıştayın; bu amaca ulaşma yolunda önemli bir adım olacağına yürekten inanıyorum. BAKAB’da birlikte çalışmaktan gurur duyduğum belediye başkanlarımıza, çalıştaya katılan uzmanlarımıza ve bu toplantıya ev sahipliği yapan Karabüklü kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum. Çalıştayımızın bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum. Hepinizi bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum”
Çalıştayın I. Oturumunda; Türk Patent ve Marka Kurumu Coğrafi İşaretler Daire Başkanı Hakan Kızıltepe ve Tarım ve Orman Bakanlığı Stratejik Pazarlama Dairesi Başkan Vekili Neşe Altıntaş “Dünya’da ve Türkiye’de Coğrafi İşaretler”, Geleneksel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği (GÜCİSDER) Başkanı Huriye Kayabaşı Özener “ Coğrafi İşaretli Ürünlerin Dünya Pazarındaki Avantajları ve AB komisyonu Başvuruları ”, BM Tarım ve Gıda Örgütü Uzmanı Yasemen Karataş ise “Dünya’da Kırsal Kalkınmada Coğrafi İşaretlerin Gücü: FAO’nun Yaklaşımı” konulu birer sunum yaptı.
Ataşeler coğrafi işaretli ürünleri tanıtacak
İlk oturumda konuşan Türk Patent ve Marka Kurumu Coğrafi İşaretler Daire Bakanı Hakan Kızıltepe, yurtdışı tescilin önemli bir konu olduğunu belirtti. Şu ana kadar kabul edilen üç tescil olduğunu ve devam eden 15 başvurunun olduğunu belirten Kızıltepe, “Şu anda gerçekleştirdiğimizi işbirliği çalışmalarıyla birlikte 35 coğrafi işaretin karşılıklı olarak hızlı tescili için çalışmalar yürütüyoruz. Mart, Nisan gibi yeni başvurularımızın Avrupa Birliği’ne teslimini yapacağız. Başvuruların doğrudan hazırlanmasında aktif rol alıyoruz. Başvuru sahiplerimizle birlikte çalışıp, Avrupa Birliği uzmanlarıyla birlikte gerçekleştiriyoruz. Yakında Kültür ve Turizm Bakanlığıyla gerçekleştireceğimiz bir protokol var. Bu protokolde bütün ülkelerde yer alan elçiliklerimizdeki kültür ataşelerimiz, coğrafi işaretlerle ilgili görev yaptıkları ülkelerde tanıtımını yapacak, fuarlara aktif katılım sağlayacak.” şeklinde konuştu.
Çalıştay öğleden sonra ise, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’un yönettiği II. Oturum ile devam etti. Bu oturumda, Prof. Dr. Gülçubuk “Türkiye’de Coğrafi İşaretlerin Geleceği”
FİSKOBİRLİK Genel Müdür Yardımcısı Salih Öğütken “Coğrafi İşaretlerde Denetim: İyi Uygulama Örneği Giresun Tombul Fındık”, Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Can “Coğrafi İşaretlerde Hak ve Sorumluluklar” Karabük Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nuray Türker ise “Gastroturizmde Batı Karadeniz Mutfağının Potansiyel” konulu birer sunum yaptı.
GÜCİSDER Başkanı Huriye Kayabaşı Özener’in başkanlığındaki “Coğrafi İşaretlerde İşbirliği; Hatay örneği” başlıklı III. Oturumda ise ; Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Hayri Yağız “Antakya Ticaret Odası Yaklaşımı”, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Uzmanı Hayri Yılmaz “DOĞAKA’nın Yaklaşımı”, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Kemal Avşar “ Coğrafi İşaretlerde üniversite-Kalkınma Ajansları İşbirliği” ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Kadriye Şahin “Mustafa Kemal Üniversitenin Yaklaşımı” konulu birer sunun gerçekleştirdi.